Sağlığımızın Görünmeyen Düşmanı: Karbon Monoksit
Yürüyüş yapmak çok sağlıklı ve keyifli bir egzersiz rutinidir. Ancak ormanlık ve doğayla baş başa bir park alanı yerine şehir merkezinde yürüyüşe çıktığınızda, yine aynı derecede sağlıklı olduğunu söyleyebilir misiniz? Trafikteki motorlu araçların da bu yürüyüşte size eşlik ettiğini düşünürsek, yanıtımımız güçlü bir “hayır” olurdu.
Motorlu araçlar, ideal ve konforlu bir ulaşım seçeneği olmakla beraber, çevreye yüksek oranda karbon monoksit yayılımı yaparak sağlığımızı da tehdit ediyor. Son yıllarda doğa dostu otomobil modelleriyle karşılaşıyor olsak da bu tarz modeller henüz toplumda yaygınlık kazanmadı. Özellikle 20 yaş ve üzerinde olan eski araçlar daha fazla zehirli gaz salınımına neden oldukları için çok daha tehlikeliler…
Fosil yakıtların yanması ile ortaya çıkan karbon monoksit, gözümüzle göremediğimiz, hafif yapısından dolayı hissedemediğimiz bir gazdır. Havadan karbon monoksit soluduğumuzda kırmızı kan hücrelerindeki oksijen yerini karbon monoksite bırakır, uzun vadede sürekli maruz kaldığımızda ise kanımızdaki hemoglobin değerleri düşer.
Karbon Monoksite Maruz Kalmanın Zararları
Başta karbon monoksit olmak üzere diğer zehirli gazlarla temas ettiğiniz bir iş ya da yaşam ortamınız varsa, bu durumdan öncelikli olarak oksijene en çok ihtiyaç duyan organlar etkilenecektir. Beyin, kalp, gözler ve merkezi sinir sistemi, yüksek oksijen tüketimini gerçekleştirmelerinden dolayı etkiye de en açık organ ve sistemlerdir.
Bu tarz zehirli gazların bedende yarattığı semptomlar grip, besin zehirlenmesi, mide ve bağırsak iltihabı gibi rahatsızlıkların semptomlarıyla benzerlik gösterse de; kapsamlı bir muayene ile doğru teşhis sağlanmaktadır. Zehirli gazın yarattığı en büyük ve genel sorun, kronik baş ağrısıdır. Baş ağrısının yanı sıra ; yorgunluk atakları, depresyon, kulak çınlaması, baş dönmesi, hafıza kaybı ve kalp atışlarında düzensizlik gibi farklı semptomlara da neden olabilir. Tüm bu semptonlar sağlığı bozmakla beraber, en riskli olanları kalp ve beyinle ilişkili olanlardır. Maruz kalınan karbon monoksit miktarına bağlı olarak, beyin hasarı ve buna bağlı oluşacak felç, kalp krizi, hamile kadınlarda düşük riski başta olmak üzere; ölüme kadar gidebilecek çok ciddi tablolarla karşılaşmak mümkündür.
Karbon Monoksitten Korunma Yöntemleri
Motorlu taşıtların yoğun olduğu trafik, otopark gibi alanlarda araçta iseniz camlarınızı kapalı tutabilirsiniz. Yaya olarak motorlu taşıtların yakınında olduğunuzda en kısa sürede o ortamdan ayrılabilirsiniz. Yoğun ve uzun dönemli maruziyetler söz konusu ise özel gaz gözlükleri ve gaz maskeleri takarak riski minimuma indirebilirsiniz. Herhangi bir anda sersemlik, baş dönmesi hisseder, gazdan olumsuz etkilendiğinizi fark ederseniz ortamı hemen terk ederek sıvı tüketiminizi arttırabilirsiniz. Ayrıca, vitamin E ve vitamin C gibi antioksidan takviyeleri alarak bağışıklık sisteminizi kuvvetli tutabilirsiniz.
Bir Uzay markası ve Türk malı olan U Green Clean; doğaya verilen negatif etkileri azaltmak adına, canlı sağlığına zarar veren ve doğayla temasında ekolojik dengeyi bozan kimyasallar kullanmaz. Kaliteli hammaddeleri etik ticaret koşullarında tedarik eder, atıkları geri dönüştürür. Geri dönüşümü mümkün olmayan atıkları çevreye bırakmak yerine uygun yöntemlerle bertaraf eder. Fabrikalarında da çevre güvenliği kapsamına giren tüm yasal yükümlülüklerini yerine getirir, çevre kirliliğinin önlenmesine katkıda bulunur. Gelecek nesillere daha sağlıklı ve temiz bir dünya bırakmak, U Green Clean’in çevre politikasının temelini oluşturan değerlerdendir.
